31 Ekim 2012 Çarşamba

Düşünmek de bir yere kadar tabi




Sözler güzeldir, sahiplenmek kötü

''At any rate, I admit that I am not strong enough, or rich enough, or independent enough, to live up in actuality to my ideal standards.''

Sylvia Plath'ın bu cümlesi hayatımın kısa özeti. Aslına bakarsanız ben öyle ''ay bu şarkı beni anlatıyor'' ya da ''bak sevgilim bu ikimizin şarkısı olsun'' gibi gereksiz sahiplenme duygusu olan biri değilim ama nasıl olduysa bu sözü twitterda ilk gördüğümde (http://bit.ly/Tnie7E) acayip etkilendim. Lan dedim bu benim işte. Ve işte o an ilk kez bir sözü sahiplendim kendi kendime..




Yapman gereken ne? Ne yapıyorsun peki?

Eylül'ün başından itibaren hayatımda bir kaç değişiklik oldu. İlk kez resmi bir kurum için çalışmaya, yazı yazmaya başladım. İlk günler çok mutluydum, sonuç olarak en sevdiğim sporu yönetenlerin kurumunda çalışıyordum yani. Yazmak güzeldi, hevesle yazdım. Arkadaşlarım, ailem herkesle bunu paylaştım. Çünkü artık birileri benim fikirlerime, emeklerime değer veriyordu. Bu hissi yaşayınca anlıyorsunuz gerçekten. Sonrasında öyle 2 ay yaşadım ki, yaşadıklarımı hayatımda hiç bir zaman unutamayacağım 2 ay. Belki bunu yine yaşayacağım, tekrar tekrar yaşayacağım, bilemiyorum. Ama ben şu an yapmam gereken bir şeyi yaptığımı düşünüyorum ve yapmaya devam edeceğim. Alttaki resimde 3 Şubat 1989 günü jokey Nate Hubbard yapması gerektiğini nasıl yaptıysa, aynen öyle.. Düşe kalka, sonuna kadar her zorluğa karşı direnerek..



Sağlık çok önemli şey, en önemli şey sağlık

Futbol oynamak, Twitter'da eski sevgiliye laf sokmak, Whatsapp'teki last seen'leri kontrol etmek, kulaklığını takıp müzik eşliğinde otobüste duvara kafanı yaslayıp eve gelene kadar hayal kurmak vs. bunlar hep güzel şeyler ama hepsinden önce SAĞLIK. Bunu bu hafta bir kez daha anladım.



Burç diye bir şey var, ben inanmıyorum

Özellikle karşı cinsin inandığı astrolojiye bugüne kadar hiç inanmadım. Elbet ara sıra gazetelerde, dergilerde hatta günümüzde bazı arkadaşlarımın Retweetleri sayesinde kimi zaman Twitter'da timeline'a düşen tweetlerde gördüğüm kadarıyla okuyorum burç yorumumu ama bugüne kadar hiç bir şekilde doğru çıktığına şahit olmadım. Aaa bir de unutmadan bu işten iyi prim yapanlar varmış yahu, ASTROLOJİ işine mi girsem acaba? Yok ya. Argostroloji, Fucktroloji, Hastroloji, Saptroloji, Arkeoloji, Andropoloji, Dermotoloji gibi ''loji''ler varken bana düşmez. Bu arada benim favorim HUYSUZ AYI nickli yazar.

Ayrıca henüz OĞLAK burcunu doğru tahmin edene rastlamadım.




Hayal kuruyorsun ama ya gerçek olmazsa

Yaklaşık 3 sene önce düşündüm 2 kız ismi. Biri Mina olacak, diğeri Nice. (nays değil nice, nice senelerdeki nice) Tabi sadece bir hayalden ibaret, fazlası değil.















Atları severiz, hırslarından ötürü

Kısa ve öz; atlar güzeldir, at yarışları daha güzel.


Bencil olma, güncel ol

Çok dik kafalı insanlar var hakkaten. Facebook, Twitter vb. her türlü sosyal medyayı inkar ediyorlar. ''En iyiyi hep biliriz''ciler de diyebiliriz bu tip insan modellerine. Dilbiliminin babası Noam Chomsky bile çağa ayak uydurduysa, siz çok geri kalmışsınız demektir ey ''ben''ciller.



Pişmanlık duygusu yok mu ah o pişmanlık

491. gün...

Her yeni ay, yeni bir umut demek

Kasım ayı güzel geçsin bari.

DİNLEMEDEN OLMAZ: 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder